Bilgiler > Vatan Haini Yahudi Cahit'in idam edilmesi
Vatan Haini Yahudi Cahit'in idam edilmesi
Kel Ali, idam müzekkerelerini Çankaya’ya bizzat götürdü. Mustafa Kemal de onları bekliyordu. İdam mahkûmlarının tehlikeli olduğuna eskisinden de çok inanıyordu. Yargılamanın başından beri beraatları için pek çok yönden girişimler yapılmıştı. New York, Paris, Berlin’deki güçlü Yahudi örgütleri affedilmeleri için mektuplar ve telgraflar göndermişlerdi. Viyana ve Berlin’deki Rothchilds bankerlik kurumları da dâhil olmak üzere, bir dizi büyük finans kuruluşu, İngiliz ve Fransız hükümetleriyle her iki ülkedeki basın, Cavit’i kurtarmak üzere bütün nüfuzlarını kullanmaları için seferber etmişti. Fransız Sarraut, Cavit için kişisel bir ricada bulunmak üzere Ankara’ya gelmişti. Sarraut, Doğu Farmason Locası’nın tanınmış bir ismiydi. Mustafa Kemal’e meslekteki bir mason birader olarak başvurmuştu. Mustafa Kemal’in çekindiği tüm güçler bu komplocuların arkasında olduklarını göstermişlerdi. Haris pençeleriyle yabancı bankerler ve yabancı hükümetler, yabancılardan altın alarak el altından onun iktidarını parçalamaya çalışan gizli cemiyetler...
H. C. Armstrong - Bozkurt
Büyük sessizlikte her biri ölüme mahkûm bu insanlar sırayla halka hitaben konuşma yapıyorlardı. Biri ezberden bir şiir, diğeri bir dua okuyor, bir başkası sadık bir vatan evladı olduğunu haykırıyordu. Ve Cavit, yaşamı, gülmeyi ve kadınları olduğu kadar iktidarı da sevmiş olan bu Yahudi’nin yüzü asılmıştı. Muhakeme sırasında Kel Ali ile savcının tehditlerine pabuç bırakmamış ve savunmasın sırasında uzun bir konuşma yapmıştı. Sonunun iyice yaklaştığı şu anda korkmuyordu. “Kardeşlerim beni bağışlamanızı istemek zorundayım” dedi. “Zamanında kimi hatalar yapmış olabileceğimi kabul ediyorum; şu düğümü yanlış üçgene geçirmiş olabilirim. Gerçeği söylemek gerekirse, daha önce hiç pratiğim olmadı bu konuda. Daha önce hiç böyle bir durumda bulunmamıştım” dedi ve dudaklarında hafif bir gülümsemeyle öldü.
***